Ulaştırma
ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, başarılı bilişim
şirketlerinin ödüllendirildiği Bilişim 500 ödül törenine katıldı.
Bakan
Yardımcısı Sayan, katıldığı ödül töreninde bilişim sektörünün önemini anlatan
bir konuşma yaptı. Ülkemizin bilim ve teknoloji yarışında önemli bir yer
edinmesinde bilişimin öneminin tartışılmaz olduğuna değinen Sayan, Türkiye
artık fiziksel emeğin ucuza satın alınacağı değil, bilgi ve tecrübe ile
birleşen teknolojik emeğini hak ettiği değeri bulduğu bir ülke olma yolunda
ilerliyor. Bunu başarabilirsek; ekonomiden sağlığa, ulaşımdan savunmaya her
alanda daha müreffeh bir ülke olacağımıza inanıyorum” dedi.
2023
vizyonuna uygun olarak adım attıklarını belirten Sayan, Türkiye’nin artık çok
daha emin adımlarla geleceğe yürüdüğüne dikkat çekti. En büyük hedeflerini
Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisinde yer almasını sağlamak olarak
açıklayan Sayan, Bilişim 500’e girmeye hak kazanan şirketlerden bu konuda
destek istedi ve kendilerinin de her türlü desteği vermeye hazır olduklarını
ifade etti.
Ar-Ge
ve inovasyon çalışmalarının önemine de değinen Sayan, “Günümüzde, dünyada şu
zamana kadar olduğundan çok farklı, hızlı ve radikal teknolojik gelişmeler
yaşanıyor. Süreç içinde uluslararası ve ekonomik rekabette, geride kalanlar
için makas her zamankinden çok daha hızlı açılacaktır. Bu nedenle söz konusu
sürecin yönetimi son derece önemlidir. Bu yeni teknoloji tabanlı üstünlük
yarışında başarılı olmak, ülkeler açısından her zamankinden farklı davranmayı
gerektirmektedir” diye konuştu.
Bakan
Yardımcısı Sayan yaptıkları çalışmaları da şöyle sıraladı: “Bu konuda Bakanlık
olarak bir yandan vatandaşlarımıza en yeni teknolojilerin sunulmasını
hedeflerken, diğer taraftan da bu hizmetleri alan tüketicilerin
güçlendirilmesine büyük önem veriyoruz. Tüketici talep ve ihtiyaçlarının
gözetilmesi, kaliteli hizmet almaları ve hayatlarının kolaylaştırılması her
zaman önceliklerimiz arasında. Artık dünya “tüketicinin güçlendirilmesi
(consumer empowerment)” kavramı üzerinde daha da önemle duruyor. Zira sayısal
dünyada tüketicilerin alışkanlıkları, isterleri ve ihtiyaçları pek çok
uygulamayı şekillendiriyor, yeni hizmet alanlarının kapısını açıyor. İnsan
varsa yenilik var, innovasyon var. İnsanı merkeze alan çalışmalar
yürüttüğümüzde, başarı da kaçınılmaz oluyor.”
Bakan Yardımcısı
Sayan: Vatandaşlarımızın Verileri Diğer Ülkelerdeki Kullanıcıların Verilerinden
Değersiz Değildir
Bakanlık
olarak önceliklerinin; mümkün olan en yüksek seviyede yerli ve milli üretimin
yaygınlaştırılması olduğunu dile getiren Sayan, “Kendi hizmet ve içeriklerimizi
geliştirmediğimiz her üründe vatandaşlarımızın verileri başkaları tarafından
kullanılıyor, işleniyor ve bunun üzerinden büyük gelirler elde ediliyor.
Bildiğimiz gibi haberleşme sektöründe gelişen teknolojilerle birlikte
OTT(over-the-top) olarak adlandırdığımız şebekeler üstü hizmet sağlayan
uygulamalar ve işletmeler gün geçtikçe kullanım miktarını artırıyor. facebook,
instagram, twitter gibi sosyal medya platformlarının yanında doğrudan
haberleşme sektöründeki işletmecilerin hizmetleri ile rekabet etmeye başlayan
whatsapp, viber, Line, messenger gibi uygulamaları bunların arasında
sayabiliriz. Küresel internet aktörlerinin de hiçbir sorumluluğun altına
girmeden, herhangi bir yetkilendirmeye tabi olmadan yerli alternatiflerine
haksız rekabet oluşturan faaliyetlerinin düzenlenmesi gerektiğini biliyor ve bu
yönde çalışmalar yapıyoruz” dedi.
Bu
tür küresel çapta operasyonu olan platformların güvenlik noktasında sıkıntılara
sahip olduğunu vurgulayan Sayan, “En son dün, OTT uygulamalarında 7-8 saat
boyunca dünya genelinde yaşanan hizmet kesintileri ülkemizdeki kullanıcıları da
belirli oranda etkiledi. Söz konusu OTT firmalarının bu tür kesintilerin
sebepleri ile ilgili yeterli nitelikte şeffaf açıklamalar yapmadığını da hep
beraber gözlemledik. Esasen bu kesintiler bizlere vatandaşlarımızın küresel
firmalara ait uygulamalara bağımlı hale gelmemesi gerektiğinin somut bir
örneğiydi. Şeffaf olmayan politikalarla arka planda farklı algoritmalar
çalıştırarak kullanıcıların manipüle edildiğine yönelik iddialar aslında sadece
ülkemizde değil tüm dünyada tartışılmakta ve gerekli adımlar atılmaktadır.
Nitekim Almanya, geçtiğimiz günlerde Facebook’a Alman sosyal ağ yasası
kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirirken şeffaf davranmadığı ve verileri
çarpıttığı gerekçesiyle 2 milyon Euro ceza uygulamıştır. Bizim
vatandaşlarımızın verileri diğer ülkelerdeki kullanıcıların verilerinden
değersiz değildir. Bu nedenle ülkemizde çok fazla kullanıcısı olan ve bu
kullanıcılar üzerinden büyük gelirler elde eden sosyal medya şirketlerinin
içerikler ve kişiye özel sundukları reklamlarla ilgili açık ve şeffaf
politikalar belirlemeleri ve platformlarının manipülasyon ve dezenformasyon
amacıyla kullanılmasının önüne geçecek gerekli tedbirleri almaları zorunludur”
uyarısında bulundu.
Kullanıcılara
BİP, LAFF, DEDİ gibi yerli uygulamaları kullanmaları tavsiyesinde bulunan
Sayan, milli güvenlikle ilgili her alanda olduğu gibi ulusal siber
güvenliğimizin sağlanmasında da yerli ve milli ürün, kaynak ve yöntemlerin
geliştirilmesi ve kullanılmasının son derece önemli olduğunu belirtti.
Bu
yönde yapılan çalışmalara dikkat çeken Sayan, “Ülkemiz, dijital ekonomiye
dönüşüm yolunda bugüne kadar çok önemli adımlar attı. Şüphesiz bu yolda son 17
yılda yapılan atılımın büyük bir etkisi var. Bu atılımları, Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı “Milli Teknoloji Hamlesi” ile taçlandıracağız.
Çünkü bizim kendi teknolojimizi üretmeye ihtiyacımız var. Biz Türkiye olarak
geleceğimizin anahtarını başka hiçbir ülkenin vicdanına bırakmamaya kararlıyız.
Bunun için de her platformda tekrar vurguladığımız gibi yerli ve milli
teknolojik çözümlerimizi üretmek zorundayız” sözleriyle konuşmasını noktaladı.