Digital UNGA Etkinliğinde Türkiye’nin Dijital Vizyonu Ele Alındı
17 Aralık 2025

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (UNGA) kapsamında, Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi’nin (WSIS) 20’nci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlik; kamu, özel sektör, akademi ve sivil toplumdan üst düzey temsilcileri bir araya getirdi.

Etkinliğe katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Türkiye’nin dijitalleşme vizyonuna ve küresel bilgi toplumunun geleceğine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasında WSIS sürecinin yirmi yıllık birikiminin önemine dikkat çeken Bakan Yardımcısı Sayan, bu dönüm noktasının yalnızca elde edilen kazanımları değerlendirmek için değil, devam eden eşitsizlikleri açık ve samimi biçimde ele almak için de önemli bir fırsat sunduğunu ifade etti. WSIS+10 sürecinde de bu platformda yer aldığını hatırlatan Sayan, “İlerleme kaydedildi; ancak bu ilerleme eşit değil. Dünyanın birçok bölgesinde dijital adaletsizlikler hâlâ derin biçimde varlığını sürdürüyor” dedi.

Bakan Yardımcısı Sayan: Türkiye Yüzyılı Dijitalleşmenin Yüzyılı Olacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde şekillenen Türkiye Milli Teknoloji Vizyonu doğrultusunda çalışmaların kararlılıkla sürdürüldüğünü vurgulayan Sayan, ‘’Son yirmi yıl içerisinde Türkiye, ülke genelinde yüksek hızlı genişbant altyapısını yaygınlaştırmış, ITU Küresel Siber Güvenlik Endeksi’nde örnek gösterilen bir ülke olarak siber güvenliğini güçlendirmiş; dijital beceriler, araştırma ve inovasyon alanlarında önemli yatırımlar gerçekleştirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılına girerken, teknolojinin sorumlu biçimde yönetildiğinde yalnızca teknik bir mesele değil; aynı zamanda egemenlik, eşitlik ve insan onuru meselesi olduğuna inanıyoruz. Türkiye Yüzyılı’nın aynı zamanda dijitalleşmenin de yüzyılı olmasını hedefliyoruz’’ dedi.

Dijital dönüşümün ancak dayanışma temelinde ve özellikle kadınlar, çocuklar ve engelli bireyler için adil ve güvenli haklar sağlandığında anlam kazanacağını belirten Sayan, ‘’Teknoloji yeni bir eşitsizlik aracı hâline gelmemelidir. Teknoloji, gelişmekte olan toplumların karşı karşıya olduğu zorlukları daha da derinleştirmemelidir. Aksine teknoloji, insanları güçlendirmeli, fırsatları çoğaltmalı ve kapsayıcı ilerlemenin önünü açmalıdır. Filistin dâhil olmak üzere tüm çatışma bölgelerinde küresel adalet ve eşitliğin, dijital geleceğin temel taşlarından biri olması gerektiğine inanıyoruz’’ ifadelerini kullandı.

Konuşmasında çocukların dijital ortamda korunmasına da değinen Sayan, bu konunun ikincil bir başlık olmaktan çıkarılması gerektiğini belirterek, UNESCO ve ilgili tüm paydaşlarla daha güçlü bir küresel koordinasyonun artık bir zorunluluk olduğunu ifade etti.

Sayan, Türkiye’nin, En Az Gelişmiş Ülkeler için Birleşmiş Milletler Teknoloji Bankası’na ev sahipliği yapan bir ülke olarak, dijital fırsatların kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemesine yönelik küresel kapasite geliştirme çalışmalarına aktif katkı sunduğunu kaydetti.

Yapay zekânın önümüzdeki dönemin en önemli dijital gündem maddelerinden biri olduğunu vurgulayan Sayan, ‘’Günümüzde yeni dijital meydan okumalar büyük ölçüde yapay zekâ etrafında şekillenmekte, etik tartışmalar hala devam etmektedir. WSIS’ten yapay zekâya ilişkin etik ilkeler ve davranış kodları konusunda büyük beklenti vardır. Önümüzdeki on yıl boyunca ortak görevimiz; yapay zekânın insanı merkeze alan, temel hakları koruyan, güveni güçlendiren ve küresel kalkınma hedeflerini destekleyen bir çerçevede gelişmesini sağlamaktır. Açık ilkeler, hesap verebilirlik ve insan merkezli bir yaklaşım olmadan yapay zekâ güvensizliği ve eşitsizliği derinleştirecektir ‘’ şeklinde konuştu.

Konuşmasını, “Uzun vadeli sorumluluk, kısa vadeli çıkarların önünde gelmelidir” sözleriyle tamamlayan Sayan, 2035’e gelindiğinde teknolojinin güce değil kalkınmaya hizmet eden, insan onurunu yücelten bir araç olması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin, WSIS+20 sürecinde yapıcı katkı sunmaya, adil, güvenli ve insan merkezli bir dijital geleceği savunmaya hazır olduğunu belirtti.