Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan
Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Satcom Vision tarafından düzenlenen "Salgın
Dönemi ve Sonrasında Uydu Sektörü" temalı toplantıya katıldı.
Bakan Yardımcısı Sayan konuşmasında bilgi
teknolojilerinin öneminden bahsetti. Ulaşımdan, sağlığa, sanayiden enerjiye,
eğitimden sosyal hayata kadar her alanda giderek artan şekilde bilgi ve iletişim
teknolojilerinin kullanıldığını söyleyen Sayan, “Bilgi ve iletişim
altyapılarının çeşitliliği ve kapasitesi ülkeler için zenginlik ve refah meselesi.
Karada, denizde, havada ve uzayda alternatif iletişim altyapıları ülkelerin
gücüne güç katıyor. Başlangıçta basit keşif uyduları ve haberleşme uydularının
kullanımı ile yalnız süper güçler için kimi zaman bir prestij, kimi zaman da
caydırıcı unsuru olan uzay faaliyetleri, günümüzde ülkelerin ekonomik ve askeri
imkanları açısından hayati bir önem taşır hale geldi” dedi.
Günümüzde hava savunmasının büyük önemi haiz
bir mesele olarak karşımıza çıktığını belirten Sayan, “Askeri ve istihbarat
açısından önem arz eden bilgiler, herhangi bir coğrafi kısıtlamaya tabi
olmaksızın, hiçbir ülkenin kara-deniz-hava sahası ve sınır ihlali gibi
devletlerarası egemenlik hakları alanında gerilimlere yol açmadan, tüm dünya
üzerinde, doğru olarak, hızlı, gerçek zamanlı ve güvenli bir şekilde uydular
aracılığıyla elde edilebilir. Konvansiyonel savaşlarda tankın tank ile uçağın
uçak ile muharebe etmesi simetrik bir harekât olarak tanımlanırken, kardeş
Azerbaycan’ın bugün bir Ermeni tankını İHA ile yok etmesi asimetrik bir harekâta
örnektir. Uzaya ilişkin teknolojileri kullanabilen ülkeler asimetrik bir
harekât icra etme yeteneğine sahip oluyorlar. Asimetrik harekât icra edebilme
yeteneğinde olan ülkelere karşı bu yeteneklere sahip olamayan ülkelerin ise
karşı tepki verme yetenekleri son derece sınırlı kalıyor. Bu durum bize uzayın milli güvenlik açısından
ne kadar önemli olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Bir ülkenin uzay faaliyetlerinin uydu
çalışmalarından ayrı tutulamayacağını dile getiren Sayan, “Uzay teknolojileri; yeni iş alanları
açılmasına, bu alanlarda personel istihdam edilmesine ve uzay alanında
nitelikli iş gücünün, tesis ve teçhizat alt yapılarının oluşturulmasına, sahip
olunacak ürün ve hizmetlerin, dost ve müttefik ülkelere satılmasına ve
dolayısıyla ciddi oranda döviz elde edilmesine, gelişmiş ülkeler ligine
geçilmesine imkân veriyor. Uydu haberleşmesi ile birlikte ülkemizde mobil
genişband haberleşme hizmetlerinin spektrum ihtiyacını zamanında karşılamak
amacıyla frekans bandlarının tahsisine ilişkin çalışmamız, kısa, orta ve uzun
vade temelli olarak Mobil Genişband Spektrum Stratejisi altında sürüyor”
bilgisini paylaştı.
Bakan Yardımcısı Sayan, TÜRKSAT’ın verdiği
hizmetlerden de “Kablo İnternetin haricinde TürksatVSAT markasıyla uydu
üzerinden verdiği internet hizmetinden de bahsetmek istiyorum. Burada en büyük
amaç, TÜRKSAT haberleşme uyduları üzerinden coğrafi şartlara bağlı kalmaksızın
güvenilir, kaliteli ve kesintisiz olarak kamu kurum ve kuruluşlarının, özel
şirketlerin internet ve haberleşme ihtiyaçlarına cevap vermek. Karasal
altyapının bulunmadığı bölgelerde başta Milli Eğitim Bakanlığına bağlı köy
okulları olmak üzere, Dışişleri Bakanlığı, PTTBank, Türk Telekomünikasyon A.Ş.,
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Türk Telekom, Türk Kızılay’ı,
Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı gibi kurumların yanı sıra, belediyeler ve
özel sektör firmalarına da hizmet sunuluyor. Bu kapsamda 2020 yılı Eylül ayı
sonu itibariyle 1.200 tanesi köy okulu olmak üzere toplam 4.014 adet terminalle
hizmet veriliyor. Geçmiş dönemde aktif kullanım olarak 4.149 terminal sayısına
kadar ulaşan köy okulu sayısı, sabit ve mobil genişbant hizmetler
yaygınlaştıkça düşüyor” sözleriyle bahsetti.
Bakan
Yardımcısı Sayan: Artık Veri Kıymetli Taşlardan Bile Daha Değerli
Günümüzde verinin kıymetli taşlardan bile
daha değerli olduğunu dile getiren Sayan, “Ülkemizin verisinin ülkemizde
kalması politikası çerçevesinde hâlihazırda uydu yer istasyonu ülkemizde
bulunmayan uydu operatörlerinin bir an önce bu düzenlemelere uygun olarak
ülkemizde yer istasyonlarını kurmaları gerektiğini bu vesile ile hatırlatmak
istiyorum” dedi.
TÜRKSAT 5A için çok az bir zaman kaldığını
vurgulayan Sayan, “TÜRKSAT uydularımızın yanı sıra, BİLSAT, İTÜpSAT, RASAT ve
Göktürk-1, Göktürk-2 uyduları ve son zamanlarda geliştirilen UBAKUSAT, ASELSAT
ve LAGARİ, GRİZU ve İMECE uydu projeleri ile bunların birçok alt sistem ve
bileşenlerinin yurtiçinde geliştirilip, üretilmesi sayesinde, bu önemli seviyeye
ulaşıldığını görüyoruz. Ülkemizin de, son yıllarda hızla gelişen uydu
haberleşme hizmetlerine yönelik teknolojik gelişmeler çerçevesinde uluslararası
düzenlemelerde de değişiklikler meydana gelmekte. Ülkemizin de uydu haberleşme
hizmetlerine yönelik spektrum ve yetkilendirme uygulamaları için mevcut olan
düzenlemelerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülmekte” diye
konuştu.
Teknoloji geliştirmeyi başarabilen ve geliştirdiği teknolojileri etkin kullanabilen ülkelerin ilerleme yarışında rakiplerini geride bıraktığının da altını çizen Sayan, “Bunu başaramayan ülkeler her geçen gün daha fazla dışa bağımlı hale geliyor. Günümüzde, geleneksel bağımsızlık anlayışı değişmiş ve teknoloji odaklı olmuştur. Tam anlamıyla bağımsız olmanın en önemli şartı ise teknolojiyi tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden bir konuma ulaşmaktır. Teknolojik egemenlik, diğer ülkelere olan bağımlılığın azaltılması ile mümkün olacaktır. Bu nedenle Bakanlık olarak sektörde yerli ve milli ekosistemin geliştirilmesi öncelikli hedefimiz. Bakanlık ve BTK olarak yerli ve milli ürün ve hizmet geliştirme yolunda çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor” sözleriyle konuşmasını noktaladı.