Bakan Yardımcısı Sayan: Türkiye 42. ICAO Genel Kurulunda Konseye Aday Olacak
08 Kasım 2022

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği tarafından düzenlenen “Wings of Change Europe” etkinliğine katıldı. Türkiye’nin havacılık çalışmaları hakkında bilgi veren Sayan, programda ikili görüşmeler de yaptı.

Havacılık sektörünün önemli temsilcilerini bir araya getiren “Wings of Change Europe” etkinliği İstanbul’da yapıldı. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) tarafından, Pegasus Havayolları ev sahipliğinde düzenlenen programın açılışında konuşan Bakan Yardımcısı Sayan, bu tür etkinliklerin, hâlihazırda küresel havacılıkta önemli bir yere sahip olan Türkiye'nin konumunu daha da güçlendirdiğini söyledi. 2025 yılında düzenlenecek 42. ICAO Genel Kurulunda Türkiye'nin Konsey'e aday olduğunu duyuran Sayan, “Türkiye'nin dünya havacılığındaki konumu açısından Konsey'de temsil edilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyor ve önümüzdeki üç yıl içinde yapacağımız kapsamlı çalışmalarla Konsey Üyesi seçileceğimize inanıyoruz” dedi.

Havacılık sektörünün hayati bir öneme sahip olduğunu dile getiren Sayan, “Ulaşım ağının genişlemesi, havayolu şirketlerinin sayısının artması ve yeni inşa edilen havaalanları, havacılık endüstrisini küresel kalkınmanın temel taşlarından biri haline getirdi. Havacılık sektörü sayesinde dış ticaret ve turizm gibi dünya ekonomisine yön veren sektörlere büyük yardım ve destek sağlanacak ve bu tür sektörler geleceğini havacılık sektörünün kanatları altında inşa etmektedir. Bu açıdan havacılık sektörü her ülkenin ekonomisinin bel kemiğini oluşturmaktadır. Havacılık sektörü sayesinde artan erişilebilirlik ve bağlanabilirlik, ülkeleri yabancı yatırımcılar için bir cazibe merkezi haline getiriyor. Ayrıca ürünlerin envanter maliyetleri olmadan en hızlı ve en güvenilir şekilde küreselleşmesinde havacılık sektörünün rolü yadsınamaz. Başarı adına bu kadar önemli bir rol oynayan sektörde rekabet gücünün yüksek olması kadar doğal bir şey yoktur” ifadelerini kullandı.

Rekabet gücü arttıkça kişilere çok farklı seçeneklerin sunulduğunu kaydeden Sayan, “Pandemi dönemi birçok istenmeyen sonuçlar doğursa da Avrupa'ya birçok yeni şirketin girdiğini ve Türkiye pazarlarına girmeye hazırlandıklarını görüyoruz. Sektöre yeni oyuncuların girmesi ve pandemi sonrası koşullar sektörde hızlı bir değişim süreci oluşturdu” diye konuştu.

Pandemi döneminde yıldızı parlayan hava kargo sektörü hakkında da konuşan Sayan, “Türkiye COVID-19 sonrasında en hızlı normalleşmeyi gerçekleştiren ülkeler arasında yerini aldı. Örneğin bu yıl açılan Tokat Havalimanı ve Rize-Artvin Havalimanı gibi yatırımlarla dünyada havalimanı sayımızı 57'ye çıkardık. 2053 yılına kadar yatırım planlarımızla ekonomi ve turizm alanında ülkenin kalkınmasına destek olmaya devam edeceğiz, havalimanı sayısını 61'e çıkarmayı planlıyoruz. Dahası havacılıkta en önemli konulardan biri olan 'emisyonlar' hakkında çok ciddi planlar yapıyoruz. Karbon ayak izini azaltmak için sürdürülebilir havacılık yakıtları üreteceğiz. Türk havacılığının konumunu güçlendirmek için daha güçlü ilişkiler, daha çok müzakere, daha çok ortak değerleri takip ediyoruz. Bu yapıcı politikanın bir sonucu olarak 173 hava taşımacılığı anlaşmamız olan ülkeler ve 130 ülkede 341 noktaya uluslararası uçuş ağı sayımızı artırdık. Pandemi sonrası başlayan hava trafiği ve yolcu yoğunluğu açısından yukarı yönlü trendimiz kesintisiz devam ediyor. Ocak-Eylül döneminde transit dâhil toplam yolcu trafiğimiz, transit yolcu sayısı 138 milyonu aştı. Dünyanın en iyi havalimanı seçilen İstanbul Havalimanı'nda 9 ay da 47,5 milyon yolcuyu, Sabiha Gökçen Havalimanı'nda 22,5 milyon yolcuyu ağırladık. Pandemi dönemi boyunca dünya havacılığının pek çok olumsuz senaryoya göre toparlanmasının uzun yıllar alacağı düşünülse de etkin havacılık yönetimi ve güçlü kamu-özel işbirliği ile Türkiye'nin çok hızlı toparlandığını gösteren umut verici bir örnek olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Bakan Yardımcısı Sayan: Bütün İşbirliklerine Hazırız

Bakan Yardımcısı Sayan, etkinlik kapsamında Avrupa Komisyonu Hareketlilik Ve Ulaştırma Genel Müdürü Henrık Hololeı ile de görüştü.

AB ile kurumsal bir temele dayalı işbirliğinin sürdürülebilirliğini arttırmak için Türkiye’nin önceliğinin en kısa zamanda bir işbirliği mekanizması kurmak olduğunu vurgulayan Sayan, bunun bağlantı ve sürekli diyalog mekanizmasının kritik önemini ortaya koyan pandemi ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi gelişmeler bağlamında bir “zorunluluk” olduğunu ifade etti.

Küresel olarak tedarik zincirini etkileyen çeşitli problemler yaşanırken AB’nin de iletişimi arttırmak yönündeki isteğini öğrenmekten dolayı duyduğu memnuniyeti ifade eden Sayan, bu anlamda bir işbirliği mekanizmasının, Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile AB Komiseri Ms Valean arasında en kısa zamanda toplantı düzenleneceğinin sinyallerini verdi.

Doğu'da Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi kapsamında Kombine Taşımacılık Hizmetlerinin Serbestleştirilmesi Anlaşması’nın Cuma günü Bakanlar tarafından imzalanacağını ifade eden Sayan, “İnanıyorum ki anlaşma, AB'nin bağlanabilirliği için bir katma değer sağlayacaktır” dedi ve ekledi: “Ancak en önemli ticari ortak Avrupa Birliği ile karayolu taşımacılığında yaşanan sorunların üstesinden gelmekte zorlanabiliriz. Liberalleşme hareketlerinin dünya nakliye pazarında giderek egemen hale geldiği bu süreçte, AB ile Türkiye arasındaki engellerin kaldırılmasından yanayız. Ukrayna ve Moldova ile imzalanan karayolu taşımacılığının serbestleştirilmesi anlaşmasının bir benzerinin Türkiye ile de imzalanmasını talep ediyoruz. Türkiye ve AB arasındaki böylesi bir anlaşmanın ikili ve transit sorunlarına kalıcı bir çözüm getireceğine inanıyorum.  AB’nin bu yönde yapılacak bir anlaşmaya dair isteği olduğu takdirde Türkiye olarak her seviyede gereken desteği vermeye hazırız.”

Öte yandan IPA süreci kapsamında AB ile demiryolu projeleri bağlamında köklü bir işbirliği yapıldığını belirten Sayan, bu anlamda AB tarafından finanse edilen Çerkezköy-Kapıkule demiryolu hattı projesi hakkında da bilgilendirmelerde bulundu. Çerkezköy (Tekirdağ) ve Kapıkule (Edirne) arasında 200 km/s tasarım hızına sahip 153 km'lik çift hat hızlı demiryolu hattından oluşan projenin 11 Haziran 2019’da başladığını ve an itibariyle %56.7 fiziksel gerçekleşme, %66.5 finansal gerçekleşme sağlandığını açıklayan Sayan, projeye toplam 275 milyon Avro IPA fonu tahsis edildiğini ve bu miktarın tam olarak kullanıldığını belirtti.  ÇE-KA projesi için tahmini tamamlanma maliyetinin 620 milyon Euro olarak hesaplandığını söyleyen Sayan, bütçe artırımı için AB Türkiye Delegasyonu’na zeyilname verildiğini belirtti.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ve Avrupa Birliği Havacılık Güvenliği Kurumu (EASA) arasında 2009-2012 yıllarını kapsayan ve her iki tarafın da yararlandığı bir iş anlaşması imzalandığını da dile getiren Sayan, bu anlaşmanın genişletilmesi ve güncellenmesi için çaba harcadıklarını ifade etti.

İç süreç tamamlandıktan sonra taslak anlaşmayla ilgili müzakereler için EASA yetkililerini bilgilendirecekleri bilgisini paylaşan Sayan, AB’nin EASA'ya yönelik olumlu iradesinin ve rehberliğinin önümüzdeki dönem bu müzakerelerin düzgün bir şekilde başlayabilmesi için önem taşıdığını, havacılık güvenliği standartlarını yükseltmeyi amaçlayan bu teknik anlaşmanın her iki tarafa da ciddi katkı sağlayacağını vurguladı.

Bakan Yardımcısı Sayan, İsrail Turizm Bakanı Yoel Razvozov ile de görüştü. İki ülke arasında sağlanacak işbirliklerinin görüşüldüğü toplantıda, yapılacak çalışmaların yol haritası çıkarıldı.