Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu ev sahipliğinde, Şebeke ve Bilgi Güvenliği
Direktifi’nin Uygulanmasına İlişkin AB ile Uyum Sağlanmasına Yönelik Teknik
Yardım Projesi Kapanış Etkinliği düzenlendi.
Projenin
kapanış toplantısında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı
Dr. Ömer Fatih Sayan, konuşmasında günümüzün en öncelikli konularından
birisinin dijital ekonomi olduğunu söyledi. Dijital ekonominin; başta sanayii,
ulaşım, sağlık, tarım olmak üzere tüm sektörleri etkilediğini dile getiren
Sayan, yeni ve farklılaşmış dijital hizmetlerin sunulmasını sağlamak ve dijital
ekonominin küresel ölçekte meyvelerinin toplanması için tüm sektörlerde bilgi
ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Yeni
nesil teknolojik altyapıların ve yenilikçi hizmetlerin iyi kalitede sunulmasına
odaklanılması gerektiğini söyleyen Sayan, “Özellikle 5G’ye geçişle, yeni nesil
akıllı cihaz ve uygulamalarla birlikte veri kullanım miktarının daha da artacağını
dikkate aldığımızda; başta mobil olmak üzere genişbant haberleşme
altyapılarının omurga şebekesinden tutun da erişim şebekesine kadar yüksek hız
ve kapasitede teknolojilerin kullanılması gerekecek. Ayrıca yakın zamanda
çalışmaları başlayacak olan 6G ve katma değerli servislerin artışıyla, kapasite
ihtiyacı daha da artacak. Bundan dolayı haberleşme sektöründe altyapı
yatırımlarına daha fazla ihtiyaç duyulacak ve yatırımların daha da artırılması
ve inovatif bir anlayışla iyi planlanması önümüzdeki yılların en önemli
konularından birisi haline gelecek” dedi.
Bakan Yardımcısı
Sayan: Siber Güvenlik Alanındaki Başarı Hepimizin
Siber
güvenlik alanında yapılan çalışmalara da değinen Sayan, “Ülkemiz; ITU Siber
Güvenlik Endeksinde Almanya, Danimarka, İtalya gibi ülkeleri geçip Avrupa’da
11. sıraya yükseldi. Dünya genelinde ise 175 ülke arasında 43. sıradan 20.
sıraya yükseldi. Bu büyük başarı hepimizin. Buna ilave olarak, şebeke ve bilgi
güvenliği alanında, uluslararası bilgi güvenliği standartlarına dayalı
düzenlemeler yapılıyor ve işletmeciler söz konusu düzenlemeler çerçevesinde
denetleniyor. Bu alanda uluslararası standardizasyon kuruluşlarının
çalışmalarının yanı sıra diğer ülkelerde yapılan düzenlemeler de takip
ediliyor, ulusal mevzuatımız ve uygulamalarımız gerekli durumlarda güncelleniyor”
bilgisini paylaştı.
Başkan Karagözoğlu: Siber
Güvenliği Ulusal Güvenliğimizin Bir Parçası Olarak Görüyoruz
Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da programa katıldı. Bilgi ve
iletişim teknolojilerinin öneminden bahseden Karagözoğlu, “Teknoloji, bir
yandan hayatımızı kolaylaştırırken, diğer taraftan söz konusu teknolojilerin
ortaya çıkardığı riskleri de gündelik hayatın bir parçası haline getirdi.
Bireyler, şirketler, kritik altyapılar ve devletler ciddi siber tehditler ile
karşı karşıya kalırken, siber saldırılar da gün geçtikçe artıyor. Dolayısıyla
siber olaylarla mücadele için de daha fazla kaynak ayrılması önem arz eden bir
konu haline geliyor” dedi.
Bu noktada siber güvenliğin
sağlanmasının önemli olduğunu dile getiren Karagözoğlu, “Biz siber güvenliği;
sosyal ve ekonomik yaşamı olumsuz etkileyen riskler nedeniyle ulusal
güvenliğimizin bir parçası olarak görüyoruz. Günümüz siber dünyasında ne yazık
ki mutlak güvenliğin sağlanması mümkün değil. Bununla birlikte siber güvenlik
seviyemizi ve hazırlığımızı arttırmak için yapılması gereken çalışmalar
olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.
Siber güvenlik alanında
işbirliklerine önem verdiklerine de değinen Karagözoğlu, “Bu işbirliklerinin
ülkelerimizin siber sahasının daha güvenli bir hale gelmesine büyük katkılar
sunacağını düşünüyorum. Uluslararası
işbirliğinin öneminden bahsetmişken, bu işbirliğinin sağlanmasındaki en önemli
araçlardan biri olan Katılım Öncesi Yardım Aracı’ndan da
bahsetmekte fayda görüyorum. Türkiye'nin yürüteceği AB'ye uyum çalışmaları, IPA
II döneminde Demokrasi ve Yönetişim alanı altında yer alan “Düzenleyici Reform
ve Müktesebat Uyumu Mekanizması” kapsamında finanse ediliyor. RRAA 2014 yılı
programlama çalışmaları AB Bakanlığı koordinasyonunda yürütülüyor. Kurumumuzun yararlandığı Şebeke ve Bilgi
Güvenliği Direktifi’nin uygulanmasına ilişkin AB ile uyum sağlanmasına yönelik
Teknik Yardım Projesi de bu kapsamda yer alıyor” bilgilerini aktardı.
Şebeke ve bilgi güvenliği alanında,
uluslararası uygulamalar analiz edilerek ülkemizdeki mevzuat ve uygulamalarda
yapılması gereken güncellemelerin belirlenmesi noktasında önemli kazanımlar
sağlandığını vurgulayan Karagözoğlu, “Şebeke ve bilgi güvenliği alanında dünya
uygulamalarını incelediğimizde uygulamaların kritik sektörlerin belirlenmesi,
bu sektörlerde yetkili kurumların sunulan kritik hizmetleri sağlayan
işletmecilere yönelik güvenlik düzenlemeleri yapmaları, servis sağlayıcılar
tarafından tespit edilen siber olayların ulusal siber olaylara müdahale
ekiplerine bildirilmesi, gerekli işlemlerin koordinasyon içerisinde yapılması
gibi temel esaslara dayandığını görüyoruz. Bu yapılanma ve uygulamaların da
önemli ölçüde ülkemizdeki uygulamalarla örtüştüğünü söyleyebiliriz. Bununla
birlikte kritik sektörler ve bu sektörlerdeki düzenleme ihtiyaçları ülkelere
özgü şartlara göre de farklılaşıyor” ifadelerini kullandı.