Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr.
Ömer Fatih Sayan, Marmara Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde düzenlenen Marmara Aile
Zirvesi’ne katıldı. Sayan geleceğin teknolojileri hakkında konuştu.
İstanbul Marmara Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde
“Geleceğin Teknolojileri ve Çocuklarımız” adlı panel düzenlendi. TBMM Başkanı Prof.
Dr. Mustafa Şentop, ASELSAN Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün’ün de katıldığı
programda konuşan Bakan Yardımcısı Sayan, gelecekte hayatımızı etkisi altına
alacak teknolojilerden bahsetti.
Milli Teknoloji Hamlesi ile başlayan,
Türkiye Yüzyılı ile ivmelenen çalışmaların meyvelerini toplamaya başladıklarını
dile getiren Sayan, Nesnelerin İnterneti konusundan bahsederek konuşmasına
başladı. Bu konu hakkında dinleyicilerle detaylı bilgi paylaşan Sayan, eSIM
hakkındaki düşüncelerini ise “Nesnelerin İnternetini konuşurken eSIM
teknolojisini dışarda bırakamayız. eSIM teknolojisinin adını ilerleyen yıllarda
çok fazla duyacağız. Geleneksel SIM kartlar, 25 yılı aşkın bir süredir mobil
telekomünikasyon alanında temel bir rol oynadı. Ama artık vakit değişim ve
dönüşüm vakti. Öncelikle bir hususu
büyük bir gururla sizlerle paylaşmak istiyorum. eSIM teknolojisini, yerli
ve milli imkânlarla üreten 4 ülkeden birisi Türkiye. Türk mühendislerimiz tarafından yazılan ve her şeyiyle bizim olan bir
teknolojiye imza atan mühendislerimizi huzurlarınızda alkışlamak istiyorum”
sözleriyle anlattı.
Teknolojinin giderek hayatımızda daha çok
yer ettiğini vurgulayan Sayan, “Büyük
bir çoğunluğumuz bilinçli olmadan ya da teknolojinin detaylarını bilmeden 2008
yılından beri yaygın olarak bulut bilişimi kullanıyoruz. Bulut Teknolojileri;
bir dosyayı yedekleyerek paylaşmaktan tutun da anılarımızın silinmeden
saklanmasını ya da bir programı mekân ve zaman kısıtlaması olmadan kullanmamızı
sağlıyor. Ayrıca bulut bilişim, kişisel kullanımların yanı sıra iş
dünyasının da olmazsa olmazlarından biri. Sürekli genişleyen bir kitleye sahip
olan şirketler, kamu kurum ve kuruluşlar; erişimi kolaylaştırmak, maliyeti
düşürmek için mevcut teknolojileri etkin ve verimli kullanmak adına bulut
bilişime yatırım yapıyor” ifadelerini kullandı.
Bakan Yardımcısı Sayan yapay zekâ hakkında
da konuştu. Yapay zekânın bugün ve geleceğin en önemli teknolojilerinden birisi
olduğunu savunan Sayan, “Yapay zekâ, yine üreticisinden öğrendiği parametreleri
geliştirerek duygularını, zamanı ya da mekânı dikkate almadan insan gibi karar
veriyor. Farkında olalım ya da olmayalım artık her alanda yapay zekâ var. Bir
uygulamanın size ne zaman bildirim göndereceğinden, sosyal medyada geçirdiğiniz
süreden, attığınız adımdan, nabız sayınızın ölçümüne kadar her alanda yapay
zekâlar iş başında” dedi.
Bakan
Yardımcısı Sayan: Geleceğin Lokomotifi 5G
5G ile ilgili çalışmalar hakkında bilgi
veren Sayan, bu teknolojiyi “Geleceğin lokomotifi” olarak adlandırdı. 5G ve
ötesi haberleşme sistemlerinin, verimliliğin artırılması ve arzın sürekliliğinin
sağlanması için yeni teknolojiler sunduğunu kaydeden Sayan, “Cihazlar,
makineler ve nesneler de dâhil olmak üzere hemen hemen herkesi ve her şeyi
birbirine bağlayan 100 kat daha fazla kapasite ve kapsama alanı, kullanıcılar
için 10 kat ile 100 kat arasında daha yüksek veri hızı demek olan 5G, farklı
kullanım durumları ve farklı gereksinimlere sahip iş modellerine hitap ediyor.
5G ve ötesi teknolojilerin özellikle endüstriyel alanda kullanımı, pek çok ülke
için önemli bir gelişme alanı sunuyor. 5G’nin altyapı pazarı değerinin de 131,4
milyar ABD dolarına ulaşacağı tahmin ediliyor.
Bu artış da altıncı nesil dediğimiz 6G’yi gündeme getirecek. 6G
teknolojisi ise, hâlihazırda teorik ve Ar-Ge seviyesinde tartışmaları ve
çalışmaları devam eden yeni bir teknolojik nesli ifade ediyor” diye konuştu.
Sayan’ın gündeminde son günlerde adını sıkça
duyduğumuz Metaverse, kavramı da vardı.
Metaverse’nin bazı tehlikeler doğurabileceğine de dikkat çeken Sayan,
sanal dünyadaki tüm tehlikelerden korunabilmek için güvenli internet hizmetini
işaret etti ve ekledi: “İnternetin bilinçli ve güvenli kullanımı noktasında
öncelikle ebeveynlerin, çocuklarını internetin zararlı içeriklerinden
koruyabilecek ve onları doğru yönlendirebilecek şekilde dijital
okuryazarlıklarını artırması gerekiyor. Ayrıca aileler, koruyucu önleyici
tedbir olarak çıkartılan ve internetteki zararı içeriklerden koruma sağlayan,
Güvenli İnternet hizmetini tercih ederek kendilerini ve çocuklarını
koruyabilirler.”