Ulaştırma
ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan Büyük Veri ve
Uygulamaları Konferansı’nda sosyal medya şirketlerini şeffaf olmadıkları için eleştirdi
ve uyarılarda bulundu.
Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu ev sahipliğinde, Büyük Veri ve Uygulamaları Konferansı
düzenlendi. Programa Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer
Fatih Sayan, BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Bilgi Güvenliği Derneği
Başkanı Ahmet Hamdi Atalay ve sektör temsilcileri katıldı.
Bakan
Yardımcısı Sayan’ın katıldığı programda; gündeminde internette, özellikle de
sosyal medyada yer alan ve Milli Güvenliğimizi tehdit eden içeriklerle ilgili
yürüttükleri etkin mücadele vardı. Ancak küresel sosyal medya platformlarının
zaman zaman mahkeme kararlarına uymadıklarının ve yapılan uyarılara rağmen
yasadışı içeriklere yer vermeye devam ettiklerinin altını çizen Sayan, “Bu
anlamda en önemli noktalardan biri reklamlar. İnsanların ziyaret ettiği
sayfalarla ilgili istatistik ve bilgilere ulaşmak mümkün ama direkt ya da haber
akışlarına yerleştirilmiş reklamlar için kayıt yok. Hiçbir şeyin izi yok, her
şey tamamen karanlıkta. Sosyal medyada olan şey orada gizli kalıyor çünkü haber
akışını sadece kullanıcı görüyor ve sonra kayboluyor, yani bir şeyi araştırmak imkânsız.
Size ne gösterdi, aynı şeyi kaç kere gösterdi, hepsi karanlıkta. Kimin hangi
reklamı gördüğü hakkında hiçbir fikrimiz yok. Bıraktığı etki, bu insanları
hedeflemede kullanılan veriler, bu reklamları verenler, harcanan para veya
nereli oldukları hakkında hiçbir bilgimiz yok” şeklinde konuştu.
Şirketlerin
bu cevapları bilmesine rağmen, şeffaf olma konusunda işbirliği yapmayı
reddetmelerini eleştiren Sayan, “BTK'nın Türk insanının verisinin Türkiye’de
kalması için yazdığı yazılar, Cambridge Analytica skandalı ile ilgili talepleri
nedense hep geçiştirilmeye çalışıldı. Girişimcilerin, şirketlerin medya
kuruluşlarının hesapları kural ihlali gerekçesiyle kapatıldı mı? Erişimi
engellendi mi? Yalan haber konusunda ne gibi önlemler alındı? Türkiye’den giden
mahkeme kararlarına ne kadar uyuldu?” sorularını sosyal medya şirketlerine
yöneltti.
Şirketlerin
konuyla ilgili birçok kez uyarıldığını vurgulayan Sayan, “Bu ve benzerlerinin
yaşanmaması için yasalar koyduk. Ama her seferinde etrafından dolanmanın bir
yolunu bulmaya çalıştılar. Bu yasalar artık işlemiyor” dedi.
Sayan,
“Soruyorum size milyonlarca kullanıcısı olan, Türkiye’de milyonlarca dolar para
kazanan şirketler ne kadar vergi ödüyorlar? Türk insanın verilerini kimlerle
paylaşıyorlar? Türkiye’de kaç çalışanları var? Türkiye’de temsilcileri var mı?
Yoksa niçin burada temsilcilik açmaya yanaşmıyorlar? Hayatımızın çoğu artık
internette yaşanıyor adeta. Bu hayatlara girebilmek için Facebook, Google veya
Youtube reklamlarında sınırsız para harcayabilirsiniz ve kimsenin haberi olmaz,
çünkü karşımızda tam bir kara kutu var. Bir belirsizlik ve bilinmezlik içinde
işimizi yapmaya, insanlarımızı korumaya çalışıyoruz” sözleriyle yürüttükleri
çalışmalara dikkat çekti.
“Manipülatif
kampanyalara izin verildiğinden ve insanların özel hayatına saygı
duyulmadığından bahseden Sayan, “Bazı ülkelere tanınan "Unutulma
hakkı" ülkemize verilmiyor. Sosyal Medya şirketlerine buradan bir kez daha
uyarıda bulunmak istiyorum. Kişisel verileri işleyerek kullanıcı eğilimlerine
göre içerik gösterme politikalarını açık ve şeffaf bir şekilde ortaya koymaları
ve bu konuda ülkeleri bilgilendirmeleri gerekiyor. Şeffaf olmayan politikalarla
arka planda farklı algoritmalar çalıştırmak suretiyle kullanıcıların manipüle
edildiğine yönelik iddialar tüm dünyada endişelere sebebiyet vermektedir. Bu
nedenle sosyal medya şirketlerinin veri işleme politikaları konusunda daha açık
bilgilendirmelerde bulunma zorunlulukları vardır. Biz teknolojinin bir suç mahalli
haline gelmesine seyirci kalamayız. Bunun adı özgür demokrasi değil karanlıkta
yalanlar yaymaktır. Biz buna izin vermeyeceğiz, gerekenleri de yapacağız”
sözleriyle sosyal medya şirketlerine çağrıda bulundu.
Başkan Karagözoğlu: Büyük
Veri Üstünlük Sağlıyor
Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da büyük
veri ile artık her alanda karşılaşıldığına işaret etti.
Büyük veriyi elinde bulunduranların, önemli üstünlük sağlayacağını belirten Karagözoğlu, "Büyük verinin, insan hayatını kolaylaştıracak pek çok avantajının yanı sıra, kişisel verilerin saklaması konusunda oluşturduğu sorunları göz ardı etmemek gerek. BTK olarak, kişisel verilerin güvenliği konusunda çeşitli düzenlemeler yapıyor ve işletmecilerimize bununla ilgili birtakım yükümlülükler getiriyoruz. Yaptığımız denetimlerde de bu hususlara özellikle dikkat ediyoruz." İfadelerine yer verdi.