Ulaştırma
ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Bu yıl “DataTalks”
temasıyla düzenlenen Bilişim Zirvesi’ne katıldı.
19
yıldır bilişim sektörünün nabzını tutan Bilişim Zirvesi’nin açılışında konuşan
UAB Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan; veri analitiği, büyük veri, yapay
zekâ, nesnelerin interneti ve güvenli iletişim ağları gibi konuları ele aldı. Ülkelerin
kalkınması ve gelişimi için geçerli akçenin veri olduğunu söyleyen Sayan, artık
kalp atışlarımızla, aldığımız nefesle dahi veri üretir hale geldiğimizi dile
getirdi. Yapay zekanın gündelik hayatta meydana getirdiği değişikliklerle
ilgili de görüşlerini aktaran Sayan, “Yapay zeka çalışmalarının hız kazanması
sonucu, yapay zekanın artık bir ana bilim dalına dönüştüğünü söyleyebiliriz.
Yapay Zekâ çok geniş ve alt bilim dallarına bölünmüş durumda. Fizik nasıl fizik
değilse artık (Mekanik Fiziği, Elektrik Fiziği, Termo Dinamik, Optik gibi aynı
şeyi Yapay Zekâ için de düşünebilirsiniz. Bu konuda her araştırma, çalışma
yapmak isteyen kişiye göre değişen, pek çok başlangıç noktası var yapay
zekanın. Öncelikle Yapay Zekâ dediğimiz Üst bilim dalında ne yapmak istediğinize
karar vermeniz, stratejinizi belirlerken sadece yapay zeka üst penceresinden
değil; Nesnelerin interneti, bulut, büyük veri analitiği, yapay zekâ,
artırılmış gerçeklik, robot teknolojileri gibi tüm pencerelerden ayrı ayrı
bakmanız gerekecektir” şeklinde konuştu.
Sayan,
bu konuda yapılan çalışmaları da şu sözlerle açıkladı: “Veriyi toplamanın;
hacim, yoğunluk ve veri akışını kontrol altında tutabilmenin veriyi işlemekle
anlam kazandığı günümüzde BTK bünyesinde faaliyete aldığımız BTK BAB Büyük Veri
Laboratuvarı, Büyük Veri ve Yapay Zekâ alanında çalışan uzman, akademisyen ve
bilim insanlarının ihtiyaç duyabilecekleri altyapı ve yazılım servisi
hizmetlerinin laboratuvar koşullarını sağlayan bir proje olarak öne
çıkmaktadır. Bu laboratuvarda yer alan güçlü donanım altyapısı ve çok çeşitli büyük
veri ortamları, büyük veri analitiği ve
yapay zekâ uygulamalarının geliştirilmesi için önemli bir merkezdir.”
Bakan
Yardımcısı Sayan ülkemizin yoğun çalışma alanlarından biri olan 5G ile ilgili
de konuştu. 5G teknolojisinin köklü bir değişiklik yapacağını ifade eden Sayan,
“5G teknolojisi; başta IoT mimarileri olmak üzere veri akışını ve işlenmesini,
makineler arası iletişimi kökten değiştirecek. 4G’ye kıyas edilemeyecek şekilde
daha hızlı olması beklenen 5G ile ekonomi uçtan uca dijital hale gelmesinin önü
tamamen açılmış olacaktır. 5G ile birlikte yeni nesil mobil haberleşme
teknolojileri, farklı kullanım durumları ve farklı gereksinimlere sahip iş
modellerine hitap ederek, tam olarak mobil ve bağlantılı bir topluma dönüşmeyi
sağlayacak. 5G teknolojileri; üretkenliğin, sürdürülebilirliğin, verimliliğin
ve genel refah düzeyinin arttırılmasına önemli katkılar sağlayarak,
sosyo-ekonomik dönüşümleri güçlendirmede de önemli bir rol oynayacaktır” dedi.
Sayan
5G’yi ilk kullanan ülkelerden olmak için ellerinden gelen tüm çabayı
gösterdiklerini de aktardı. İşbirlikleri ve ortak çalışmaların yürütüldüğünü
belirten Sayan, “2020 yılında bağlantılı cihazların, 26 milyar adede ulaşacağı
tahmin ediliyor. Mevcut mobil iletişim teknolojilerinin bu derece yüksek talep
artışını karşılama konusunda tıkanıklık yaşanmaması için hem fiber hem de 5.
nesil iletişim sistem ve teknolojilerinin kurulumu bizler için çok önemli”
dedi.
Sayan’ın
gündeminde Türkiye’nin 2023 vizyonu da vardı. Çalışmalarının ana eksenini bu vizyonun
oluşturduğunu vurgulayan Sayan, “Bunun için Türkiye’de katma değeri yüksek yenilikçi
çalışmalar yürütüyoruz. Bakanlık olarak sektör paydaşları ile bir araya gelerek,
teknolojiyi mümkün olan en yüksek ölçüde yerli ve milli imkânlarla üreten
ülkelerden biri olmak için elimizden gelenin daha fazlasını yapmanın adeta
yükte hafif pahada ağır değerler üretmenin yollarını arıyoruz. Yerli ve milli,
derken aslında, burada önemli olan bağımlılık taşımayan ve bilgiden ziyade
bilince hâkim olduğumuz değerlerin, farkındalığına vurgu yapmak istiyorum. Bu
birlikteliğe çok önem verdiğimizi bir kere daha yinelemekle birlikte ilerleyen
süreçte de çalışmalarımıza tüm gayret ve inancımızla devam edeceğimizi memnuniyetle
iletiyorum” diye konuştu.
Bakan Yardımcısı
Sayan: İddiası Olan Ülkelerin En Önemli Argümanı Yapay Zekâ Olacak
Yapay
zekânın geldiği noktayı değerlendiren Sayan, “Önümüzdeki yıllarda yaşantımızın
her alanında çok daha fazla yer kaplayacağı kaçınılmaz bir gerçek olan yapay
zekâ, gelecek dönemlerde bir ideali, bir iddiası olan ülkelerin en önemli
argümanı olacaktır. Bu ülkelerin projelerinin büyük bir kısmının az veya çok
yapay zekâ ile ilintili olacağı öngörülüyor. Hâlihazırda dünyanın önde gelen
teknoloji şirketleri, e-ticaret platformları ve sosyal medya şirketleri yapay
zekâ alanına yaptıkları yatırımları artırarak bu alanda gelecekte söz sahibi
olmayı planlıyor. Öyle ki dünyanın en büyük 10 şirketine baktığımızda 8 inin
bilgi ve teknoloji temelli olduğunu görüyoruz. Biz de Bakanlık olarak, teknolojimiz, ekosistemimiz ve yerli yazılıma
yaptığımız desteklerin içine yapay zekâyı da katma gayretindeyiz. Önümüzdeki
yıllarda yapay zekânın yer aldığı küresel pazarda ülkemizin söz sahibi
olabilmesi için çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Ülke olarak teknoloji ve yazılım anlamında önümüzde
daha gidecek çok yolumuz olduğunu da kabul ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Sayan
artan veri probleminin beraberinde siber güvenlik sorununu da getirdiğini
söyledi. BTK çatısı altında faaliyet gösteren USOM’un 7/24 ülkemizin siber
güvenliğini sağlamak için çalıştığını vurgulayan Sayan, yapılan çalışmalar
hakkında şu bilgileri paylaştı: “USOM’daki tehdit avcısı arkadaşlarımız
ağırlıklı olarak kurumsal müşterilerde kullanılan bir modemde sıfırıncı gün
(0-day) zafiyeti tespit etti. Sıfırıncı gün açıklıkları daha önce herhangi bir
kişi tarafından tespit edilememiş, bilinmeyen güvenlik açıklıklarına verilen
bir isim. Bu tür sıfırıncı gün zafiyetlerinin siber saldırganlar bulmadan önce
tespit edilmesi büyük önem taşıyor.” USOM’da yerli ve milli imkânların kullanıldığının
altını çizen Sayan, ülkemize yönelik siber saldırıların çoğunlukla Dağıtık
Servis Dışı Bırakma (DDoS) ve Oltalama (Phishing) saldırıları olduğunu dile
getirdi.
Bakan Yardımcısı Sayan, teknolojik anlamda yaşanan birtakım kıtlıkların çözülmesi için dünyada yürütülen çalışmalara da değindi, geleceğin dünyasının frekans spektrumu üzerine inşa edildiğini belirtti. Bu maksatla kıt ve çok kıymetli kaynaklarımızdan biri olan frekans spektrumunun etkin ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi ve zararlı etkilerin tespit edilebilmesi için Milli Monitör Sistemi’nin geliştirildiğini ifade eden Sayan, “Ülkemizde ilk defa frekansa bağlı hassas konum tespiti, lisanssız yayın ve enterferansların analizi ve otomatik modülasyon tanıma teknolojilerini merkezi bir web platformu üzerinde birleştiren Milli Monitör Sistemi ile hem spektrumdaki faaliyetlerimizi tamamen yerli ve milli olarak yürütecek hem de ülkemizin ileri teknoloji ihracatına katkıda bulunmuş olacağız” dedi.