Türkiye’nin yerli ve milli haberleşme
ekosistemine yönelik çalışmaların ele alındığı 2. Milli Haberleşme Ürünü
Çalıştayı Sakarya’da düzenlendi. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer
Fatih Sayan, çalıştaya katılarak Türkiye’nin dijital egemenliğini güçlendirmeye
yönelik yürütülen yerli ve milli haberleşme çalışmalarına ilişkin önemli
değerlendirmelerde bulundu.
Dr. Sayan, milli haberleşme alanındaki
çalışmaların yalnızca yerli ürün geliştirmekten ibaret olmadığını, dijital
bağımsızlık, stratejik güvenlik ve teknoloji alanında milli iradenin güçlendirilmesini
hedefleyen geniş kapsamlı bir süreci ifade ettiğini belirterek, “Artık mesele
sadece bağlantı kurmak değil; bu bağlantının güvenilir, kesintisiz ve mümkün
olduğunca yerli ve milli kaynaklarla korunması” dedi.
Türkiye’de 97 milyona yaklaşan mobil abone
sayısı ve 77 milyonun üzerindeki internet kullanıcısıyla iletişimin günlük
yaşamın temel bir parçası olduğunu vurgulayan Sayan, bu tablo karşısında güçlü
ve milli bir altyapı oluşturmanın zorunluluk haline geldiğini ifade etti.
Sayan, Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında haberleşme uydularından veri
merkezlerine, 5G teknolojilerinden siber güvenlik çözümlerine kadar birçok
alanda önemli ilerleme kaydedildiğini belirtti. Sayan, tamamen Türk
mühendisleri tarafından geliştirilen TÜRKSAT 6A’nın Türkiye’yi haberleşme
uydusu üretebilen sınırlı ülkeler arasına taşıdığını ve verinin ülke içinde
kalmasını sağlayan yatırımların dijital egemenliği pekiştirdiğini söyledi.
5G alanındaki çalışmalara da değinen Sayan,
16 Ekim 2025’te gerçekleştirilen 5G frekans ihalesiyle 3 milyar 534 milyon
dolar gelir elde edildiğini hatırlatarak, bu adımın Türkiye’nin teknoloji
egemenliğine yönelik kararlılığının güçlü bir göstergesi olduğunu ifade etti. 1
Nisan 2026 itibarıyla 5G’nin Türkiye genelinde aktif olarak kullanıma başlamasını
hedeflediklerini belirten Sayan, sahadaki dönüşüm çalışmalarının hızla
sürdüğünü dile getirdi. Bu kapsamda ULAK Haberleşme tarafından 3.200’den fazla
4.5G sahasının 5G’ye uyumlu hale getirilmeye başlandığını, 5G Vadisi Açık Test
Sahası’nın işletmeciler, akademi ve sanayi iş birliği için önemli bir Ar-Ge
ortamı sunduğunu, fiber ağ uzunluğunun ise 637 bin kilometreyi aşarak 5G geçiş
sürecinin kritik altyapısını oluşturduğunu kaydetti.
Sayan, Türkiye’nin 5G’ye yerli ve milli
ürünlerle geçmeye hazırlanan sayılı ülkeler arasında yer aldığını vurgulayarak,
“Bu başarı, mühendislerimizin alın terinin somut bir karşılığı” dedi.
Konuşmasında siber güvenlik çalışmalarına da
geniş yer veren Sayan, ulusal siber tehditlere karşı Türkiye’nin görünmez
kalkanı olan USOM’un proaktif izleme kabiliyetleriyle önemli bir rol
üstlendiğini söyledi. Tamamen yerli yazılımlar olan AVCI, AZAD, KASIRGA ve
ATMACA’nın ulusal siber savunma yapısının temelini oluşturduğunu ifade eden
Sayan; kamu ve kritik altyapılarda oluşturulan SOME ekipleriyle ülke genelinde
7/24 koordineli bir yapının işletildiğini belirtti. BTK Akademi üzerinden
milyonlarca vatandaşa ulaştırılan eğitimlerin yetişmiş insan kaynağı
kapasitesini güçlendirdiğini, bu kaynağın yerli ürün geliştirme süreçlerinin
kritik bir tamamlayıcısı olduğunu dile getirdi.
Sayan, “Türkiye, kendi teknolojisini üreten,
kendi şebekesini kuran, kendi verisini koruyan bir ülke olmak zorunda”
ifadelerini kullanarak konuşmasını sonlandırdı.