Çocukların
dijital oyunlar konusunda daha bilinçli bireyler olmasını amaçlayan “İnternot
Olmaya Var mısın?” etkinliği İstanbul’da düzenlendi.
Çocukların
çevrimiçi dünyada daha bilinçli bireyler olması için başlatılan etkinliğe
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Google
yöneticileri ve davetliler katıldı.
UAB
Bakan Yardımcısı Sayan konuşmasında bilgi ve iletişim teknolojilerinin önemine
değindi. Bugün, bilişim ve iletişim teknolojileri olarak tanımladığımız
dünyanın ana kaynağını ve omurgasını internetin oluşturduğuna dikkat çeken
Sayan, “İnternet sayesinde coğrafi ve zihinsel sınırlarımız genişlerken, aynı
zamanda küçük ve ortak dünyalar kuruluyor insanlar için. İnsanoğlu bilgiye,
daha önce varlığından bile haberi olmadığı fırsat ve fikirlere hızlı bir
şekilde ulaşılabilmektedir. Dijital teknolojiler, sundukları pek çok fırsat ve
faydanın yanında; sürekli yenilenen, dönüşen bir dünyayı ifade ediyor. “Dijital
çağ” dediğimiz bu dünya; endüstri 4.0, nesnelerin interneti, yapay zekâ ve
inovasyonun konuşulduğu bir dünya. Bu yaygınlık ve etkiye sahip bir teknolojiye
uzak durmak mümkün değil. Rakamlar da bunu söylüyor zaten. Internet World Stats
verilerine göre Türkiye’de her 10 kişiden 7’si aktif internet kullanıcısı. Bu
rakam ilerleyen teknolojiyle birlikte her geçen gün artmaktadır” şeklinde
konuştu.
Bakan Yardımcısı
Sayan: İnternet Hizmetlerine Herkesin Erişim Sağlaması Olmazsa Olmazımızdır
4.5G’nin
de hayata geçmesiyle yaşanan değişimlere değinen Sayan, “Biz, bu imkân,
teknoloji ve fırsatları, eşit olarak ve haklarını koruyarak tüm insanlarımıza
ulaştırmakla mükellefiz. Bununla kast ettiğim, herkes tarafından erişilebilir,
önceden belirlenmiş kalitede ve herkesin karşılayabileceği makul bir bedel
karşılığında asgari standartlarda sunulacak olan internet erişimi de dahil tüm
elektronik haberleşme hizmetleridir. Bu husus evrensel hizmet olarak yasalarca
da kabul edilmiştir. Başta çocuk ve gençler olmak üzere tüm internet
kullanıcılarının yurtiçinde eşit şartlar altında internet hizmetlerinden
yararlanabilmesi, fırsat eşitliği açısından olmazsa olmazımızdır” dedi.
İnternetin
insan hayatını kolaylaştırmasının yanı sıra pek çok riski de beraberinde
getirdiğine dikkat çeken Sayan konuşmasında, “İnternetin bu riskli içeriklerine
karşı bu anlamda karşımıza iki kavram çıkmaktadır. Bunlar “güvenli internet” ve
“bilinçli internet” kavramlarıdır. “Güvenli internet”, bireylerin istenmeyen
zararlı çevrimiçi içeriklerden teknik imkânlar çerçevesinde korunarak
internetin kullanılmasını ifade ederken “bilinçli internet” zarar ve riskleri
azaltmanın yanı sıra internetin fayda ve fırsatlarını artırma yönündeki
kullanım faaliyetlerini kapsamaktadır. BTK tarafından içerikleri oluşturulan ve
tüm internet servis sağlayıcıları tarafından internet kullanıcılarına ücretsiz
ve alternatif bir erişim hizmeti olarak sunulan Güvenli İnternet Hizmeti ise
“güvenli internet” adına Türkiye’de yapılmış en önemli projelerden biri olarak
değerlendirilmektedir. “Bilinçli internet” ise en az “güvenli internet” kadar
önemli diğer kavramdır. Çünkü internet asla kaçılması ya da korkulması değil;
aksine yatırım yapılarak geliştirilmesi gereken çağdaş bir eğitim aracı ve
ortamı olarak görülmelidir. Bu nokta da zararlarından korunurken avantajlarını
da en üst düzeyde yaşayabilmek için “güvenli internet” kullanımından “bilinçli
internet” kullanımına doğru bir yönelim de gerekmektedir. Bu nedenle planlı,
formal olarak verilecek bilinçlendirme eğitimlerinin, Türkiye’deki çocuklar ve
gençlerin internet kullanım düzeylerine ilişkin kapsam ve boyutları
değiştireceği ve toplumun çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmasında çok önemli
katkılar sağlayacağı aşikârdır” ifadelerine yer verdi.
“Bilinçli
internet” kapsamında, internet teknolojilerinin doğru ve belirli sorumluluk
dâhilinde kullanımı ile ilgili olarak Google Türkiye’nin ülkemizde yaptığı
çalışmaları oldukça önemli olarak değerlendirdiklerine vurgu yapan Sayan, “İnternetin
etkin, bilinçli ve doğru kullanımı konusunda ilgili her kurum ve kuruluş
üzerine düşen görevi yapmalıdır. Bu konuda özellikle Sivil Toplum Kuruluşları
ve özel sektör özendirilmeli ve desteklenmelidir. Bu yüzden konu ile ilgili tüm
kamu kurumları, özel sektör ve STK paydaşlarının işbirliği içerisinde
çalışmalarda bulunması, proje üretmeleri, hem ulusal hem uluslararası proje
fonlarından faydalanarak somut çıktılar üretebilmeleri önem arz
etmektedir. Bilinçli ve güvenli internet
kullanılmasının sağlanmasının pek çok yolu var. Bilinçlendirme etkinlikleri,
farkındalık ve tanıtım kampanyaları, pozitif içerikler ve çocuklar için güvenli
internet alanları oluşturma, yaş grupları ve eğitim düzeylerine göre basılı
materyaller, ihbar ve yardım hatları, teknik önlemler, uluslararası çalışmalar
ve ulusal çapta yapılacak bilimsel araştırma ve projeler ile sektörel öz denetim
ve işbirlikleri bunlardan bazıları. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki
gelişim, interneti çok boyutlu ele almayı gerektirmekte, bu konuda hem müfredat
çalışmalarının yapılması hem de dijital vatandaşlığa ilişkin eğitim materyallerinin
artırılması gerekmektedir” dedi.
Bakan Yardımcısı
Sayan: Dijital Girişimcilik Günümüzün En Geçerli İş Modeli
Dijital
tüketimin, üretime çevrilmesi gerektiğine dikkat çeken Sayan, “Dijital
okur-yazarlık, oyun geliştirme, uygulama geliştirme, pozitif içerik oluşturma
gibi bilgi ve iletişim teknolojilerinin üretkenlik bileşenlerini bugünümüzün
gençlerine aşılamalıyız. Dijital girişimcilik de günümüzün en geçerli iş
modellerinden birisi olma yolundadır. Dijital teknolojilerin getirdiği
fırsatları yakalamada noktasında görev hepimize düşmektedir. İnternette
kaliteli içerik üretimi, ar-ge ve inovasyon faaliyetlerine daha çok önem
verilmesi, çevrimiçi teknolojilere yönelik teşviklerin artırılması ve dijital
ekonominin canlandırılması için gerekli girişimlerin başlatılması gerekmektedir.
Çocuk ve gençlerimizi sadece zararlı içeriklerden korumaya yönelik çabalardan
istenen sonucu almak mümkün değildir. Eğer çocuk ve gençlerimiz internette en
çok sosyal medyada zaman harcıyorsa, sosyal medyanın sadece zararlı yönlerini
değil fırsatlarını da ortaya çıkarmamız gerekmektedir. Ağırlıklı olarak dijital
oyunlar oynayan çocuk ve gençlerimizi, şiddet içerikli oyunlardan uzaklaştırıp
eğitsel içerikli oyunlara nasıl yönlendirebileceğimize dair bir tutum
geliştirmeliyiz. Bunun için çeşitli motivasyon ve oyunlaştırma araçlarının
kullanımı ile birlikte çocuk ve gençler arasında işbirliği, strateji geliştirme
ve zeka artırıcı uygulamaların kullanımını da teşvik etmeliyiz” sözleriyle
konuşmasını noktaladı.
BTK Başkanı
Karagözoğlu: İnternet Çağımızın Vazgeçilmezleri Arasında
BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da internetin çağımızın vazgeçilmezleri arasında yer aldığına dikkat çekti. İnternetin bugün, hayatımıza girdiği günlerden daha farklı bir amaçla kullanıldığını aktaran Karagözoğlu, “Şüphesiz ki iletişim alanında çok büyük gelişmelerin yaşanmasına katkı sağlayan internet, dünyanın dört bir yanında inovasyon, büyüme ve yeni iş modellerinin çıkış noktası olmuştur. Ülkemiz de bilişim sektöründeki bu gelişmeye zorlanmadan ayak uydurmuştur. Memleketimizin her noktasında internet ve diğer elektronik haberleşme hizmetleri kesintisiz, hızlı ve yüksek bir kalitede sunulabilmektedir” şeklinde konuştu.