“İnternot Olmaya Var mısın?”
21 Ocak 2019

Çocukların dijital oyunlar konusunda daha bilinçli bireyler olmasını amaçlayan “İnternot Olmaya Var mısın?” etkinliği İstanbul’da düzenlendi.

Çocukların çevrimiçi dünyada daha bilinçli bireyler olması için başlatılan etkinliğe Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Google yöneticileri ve davetliler katıldı.

UAB Bakan Yardımcısı Sayan konuşmasında bilgi ve iletişim teknolojilerinin önemine değindi. Bugün, bilişim ve iletişim teknolojileri olarak tanımladığımız dünyanın ana kaynağını ve omurgasını internetin oluşturduğuna dikkat çeken Sayan, “İnternet sayesinde coğrafi ve zihinsel sınırlarımız genişlerken, aynı zamanda küçük ve ortak dünyalar kuruluyor insanlar için. İnsanoğlu bilgiye, daha önce varlığından bile haberi olmadığı fırsat ve fikirlere hızlı bir şekilde ulaşılabilmektedir. Dijital teknolojiler, sundukları pek çok fırsat ve faydanın yanında; sürekli yenilenen, dönüşen bir dünyayı ifade ediyor. “Dijital çağ” dediğimiz bu dünya; endüstri 4.0, nesnelerin interneti, yapay zekâ ve inovasyonun konuşulduğu bir dünya. Bu yaygınlık ve etkiye sahip bir teknolojiye uzak durmak mümkün değil. Rakamlar da bunu söylüyor zaten. Internet World Stats verilerine göre Türkiye’de her 10 kişiden 7’si aktif internet kullanıcısı. Bu rakam ilerleyen teknolojiyle birlikte her geçen gün artmaktadır” şeklinde konuştu.

Bakan Yardımcısı Sayan: İnternet Hizmetlerine Herkesin Erişim Sağlaması Olmazsa Olmazımızdır

4.5G’nin de hayata geçmesiyle yaşanan değişimlere değinen Sayan, “Biz, bu imkân, teknoloji ve fırsatları, eşit olarak ve haklarını koruyarak tüm insanlarımıza ulaştırmakla mükellefiz. Bununla kast ettiğim, herkes tarafından erişilebilir, önceden belirlenmiş kalitede ve herkesin karşılayabileceği makul bir bedel karşılığında asgari standartlarda sunulacak olan internet erişimi de dahil tüm elektronik haberleşme hizmetleridir. Bu husus evrensel hizmet olarak yasalarca da kabul edilmiştir. Başta çocuk ve gençler olmak üzere tüm internet kullanıcılarının yurtiçinde eşit şartlar altında internet hizmetlerinden yararlanabilmesi, fırsat eşitliği açısından olmazsa olmazımızdır” dedi.

İnternetin insan hayatını kolaylaştırmasının yanı sıra pek çok riski de beraberinde getirdiğine dikkat çeken Sayan konuşmasında, “İnternetin bu riskli içeriklerine karşı bu anlamda karşımıza iki kavram çıkmaktadır. Bunlar “güvenli internet” ve “bilinçli internet” kavramlarıdır. “Güvenli internet”, bireylerin istenmeyen zararlı çevrimiçi içeriklerden teknik imkânlar çerçevesinde korunarak internetin kullanılmasını ifade ederken “bilinçli internet” zarar ve riskleri azaltmanın yanı sıra internetin fayda ve fırsatlarını artırma yönündeki kullanım faaliyetlerini kapsamaktadır. BTK tarafından içerikleri oluşturulan ve tüm internet servis sağlayıcıları tarafından internet kullanıcılarına ücretsiz ve alternatif bir erişim hizmeti olarak sunulan Güvenli İnternet Hizmeti ise “güvenli internet” adına Türkiye’de yapılmış en önemli projelerden biri olarak değerlendirilmektedir. “Bilinçli internet” ise en az “güvenli internet” kadar önemli diğer kavramdır. Çünkü internet asla kaçılması ya da korkulması değil; aksine yatırım yapılarak geliştirilmesi gereken çağdaş bir eğitim aracı ve ortamı olarak görülmelidir. Bu nokta da zararlarından korunurken avantajlarını da en üst düzeyde yaşayabilmek için “güvenli internet” kullanımından “bilinçli internet” kullanımına doğru bir yönelim de gerekmektedir. Bu nedenle planlı, formal olarak verilecek bilinçlendirme eğitimlerinin, Türkiye’deki çocuklar ve gençlerin internet kullanım düzeylerine ilişkin kapsam ve boyutları değiştireceği ve toplumun çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmasında çok önemli katkılar sağlayacağı aşikârdır” ifadelerine yer verdi.

“Bilinçli internet” kapsamında, internet teknolojilerinin doğru ve belirli sorumluluk dâhilinde kullanımı ile ilgili olarak Google Türkiye’nin ülkemizde yaptığı çalışmaları oldukça önemli olarak değerlendirdiklerine vurgu yapan Sayan, “İnternetin etkin, bilinçli ve doğru kullanımı konusunda ilgili her kurum ve kuruluş üzerine düşen görevi yapmalıdır. Bu konuda özellikle Sivil Toplum Kuruluşları ve özel sektör özendirilmeli ve desteklenmelidir. Bu yüzden konu ile ilgili tüm kamu kurumları, özel sektör ve STK paydaşlarının işbirliği içerisinde çalışmalarda bulunması, proje üretmeleri, hem ulusal hem uluslararası proje fonlarından faydalanarak somut çıktılar üretebilmeleri önem arz etmektedir.  Bilinçli ve güvenli internet kullanılmasının sağlanmasının pek çok yolu var. Bilinçlendirme etkinlikleri, farkındalık ve tanıtım kampanyaları, pozitif içerikler ve çocuklar için güvenli internet alanları oluşturma, yaş grupları ve eğitim düzeylerine göre basılı materyaller, ihbar ve yardım hatları, teknik önlemler, uluslararası çalışmalar ve ulusal çapta yapılacak bilimsel araştırma ve projeler ile sektörel öz denetim ve işbirlikleri bunlardan bazıları. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişim, interneti çok boyutlu ele almayı gerektirmekte, bu konuda hem müfredat çalışmalarının yapılması hem de dijital vatandaşlığa ilişkin eğitim materyallerinin artırılması gerekmektedir” dedi.

Bakan Yardımcısı Sayan: Dijital Girişimcilik Günümüzün En Geçerli İş Modeli

Dijital tüketimin, üretime çevrilmesi gerektiğine dikkat çeken Sayan, “Dijital okur-yazarlık, oyun geliştirme, uygulama geliştirme, pozitif içerik oluşturma gibi bilgi ve iletişim teknolojilerinin üretkenlik bileşenlerini bugünümüzün gençlerine aşılamalıyız. Dijital girişimcilik de günümüzün en geçerli iş modellerinden birisi olma yolundadır. Dijital teknolojilerin getirdiği fırsatları yakalamada noktasında görev hepimize düşmektedir. İnternette kaliteli içerik üretimi, ar-ge ve inovasyon faaliyetlerine daha çok önem verilmesi, çevrimiçi teknolojilere yönelik teşviklerin artırılması ve dijital ekonominin canlandırılması için gerekli girişimlerin başlatılması gerekmektedir. Çocuk ve gençlerimizi sadece zararlı içeriklerden korumaya yönelik çabalardan istenen sonucu almak mümkün değildir. Eğer çocuk ve gençlerimiz internette en çok sosyal medyada zaman harcıyorsa, sosyal medyanın sadece zararlı yönlerini değil fırsatlarını da ortaya çıkarmamız gerekmektedir. Ağırlıklı olarak dijital oyunlar oynayan çocuk ve gençlerimizi, şiddet içerikli oyunlardan uzaklaştırıp eğitsel içerikli oyunlara nasıl yönlendirebileceğimize dair bir tutum geliştirmeliyiz. Bunun için çeşitli motivasyon ve oyunlaştırma araçlarının kullanımı ile birlikte çocuk ve gençler arasında işbirliği, strateji geliştirme ve zeka artırıcı uygulamaların kullanımını da teşvik etmeliyiz” sözleriyle konuşmasını noktaladı.

BTK Başkanı Karagözoğlu: İnternet Çağımızın Vazgeçilmezleri Arasında

BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da internetin çağımızın vazgeçilmezleri arasında yer aldığına dikkat çekti. İnternetin bugün, hayatımıza girdiği günlerden daha farklı bir amaçla kullanıldığını aktaran Karagözoğlu, “Şüphesiz ki iletişim alanında çok büyük gelişmelerin yaşanmasına katkı sağlayan internet, dünyanın dört bir yanında inovasyon, büyüme ve yeni iş modellerinin çıkış noktası olmuştur. Ülkemiz de bilişim sektöründeki bu gelişmeye zorlanmadan ayak uydurmuştur. Memleketimizin her noktasında internet ve diğer elektronik haberleşme hizmetleri kesintisiz, hızlı ve yüksek bir kalitede sunulabilmektedir” şeklinde konuştu.