Bu yıl 3. düzenlenen e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi’nde siber
terör ve hibrit savaş konuları konuşuldu.
“Make İt Safer” yani “Daha Güvenli Hale Getir” sloganıyla
düzenlenen programa Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer
Fatih Sayan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah
Karagözoğlu ve çok sayıda misafir katıldı.
Programın açılışında konuşan UAB Bakan Yardımcısı Dr. Ömer
Fatih Sayan, teknolojinin büyük bir güce sahip olduğuna dikkat çekti. Teknolojinin
gelişiminin bilişim sistemlerini de hayatımızın her alanına yaydığını belirten
Sayan, “Yaşantımızın bilişim teknolojileri ile bu denli iç içe olması kişisel
bilgilerimizi de aynı ölçüde tehlikeye atmaktadır. Bu durum bizim hayatımıza
yepyeni riskler ve yepyeni kavramları da yerleştirmiştir. Siber güvenlik, siber
dünya, siber uzay gibi ifadelerin son zamanlarda ne kadar sık dile getirildiği
dikkatinizi çekmiştir. Bu kavramları
neden bu kadar çok duymaya başladığımızı hiç düşündünüz mü? Tüm bunlar adeta
değişen dünya düzeninin bir ispatıdır. Günümüzde siber dünya ve siber uzay en
büyük gerçeğimiz, siber saldırılar ise en güçlü olmamız gereken mücadele
alanlarına dönüşmüştür” sözleriyle siber dünyanın önemine dikkat çekti.
Siber
uzay kavramını, “Tüm dünyaya ve uzaya yayılmış durumda bulunan bilişim
sistemlerinden ve bunları birbirine bağlayan ağlardan oluşan veya bağımsız
bilgi sistemlerinden oluşan sayısal ortam” şeklinde tanımlayan Sayan, “Siber
uzayın muğlaklığı güvenlik kavramlarını da yakından etkiliyor. Bunun yanı sıra
siber espiyonaj yani casusluk ve siber istihbarat gibi kavramlar da benzer
anlamları karşılaması hasebiyle çoğunlukla birbirinin yerine kullanılıyor. Aslında,
bunların tamamı benzer saldırı yöntemleri ve benzer teknolojilerle ilgili.
Ancak, siber saldırının failinin bir devlet mi yoksa bir örgüt mü olduğunu
bulmak epey zorlu bir mesele. Çünkü ne yazık ki bazı devletler siber uzayın
belirsizliğini ya da sahipsizliğini kendi çıkarları için kullanabiliyor. Burada
devreye güçlü bir siber istihbarat ağı giriyor. Biliyorsunuz ki siber
istihbaratın en temel özelliği, siber güvenlik tehditlerine yanıt verebilmek
amacıyla çeşitli siber araçlarla bilgi toplamaktır” şeklinde konuştu.
Bakan Yardımcısı
Sayan: Siber Güvenliğin Mutlak Olarak Sağlanmasından Başka Yol Yok
Sayan,
“Bilişim sistem ve verilerini alt etmeye yönelik, beklenmeyen ve önlenemeyen
ısrarcı siber saldırıların kimler tarafından finanse ve organize edildiğinin
tespiti ise bir başka sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum siber uzaydaki
risk ve tehditlerin asimetrik karakterini ortaya koyarken, tehditlerle
mücadeleyi de güçleştiriyor. Böyle bir ortamda artık siber güvenliğin mutlak
olarak sağlanmasından başka bir yol yok. Siber güvenlik risklerinin yönetilebilir ve
kontrol edilebilir düzeylerde tutulması bizim en büyük hedefimiz” dedi.
Siber
olaylara karşı hazırlıklı olmak gerektiğine de vurgu yapan Sayan, siber
saldırıların tarihçesi hakkında da bilgi verdi. Siber saldırıların faillerinin
bulunmasının zor olmasının yanı sıra bazen de iki devletin saldırıya taraf
olduğunu ifade eden Sayan, “Tüm bu saldırılar dünya üzerinde siber güvenlik ve
siber savaş kavramları için adeta bir dönüm noktası oldu.
ABD
siber güvenlik konusunda; devlet, özel sektör ve vatandaşların birlikte hareket
etmesinin önemini vurgulayan “Ulusal Siber Güvenlik Politikası”nı yayınladı.
NATO bünyesindeki üye ülkelere yönelik siber saldırılara karşı önlem alınması
için ise “Uluslararası Siber Savunma Politikası” hazırlandı. Avrupa Birliği de
bu mücadeleye “Avrupa Ağ” ve “Bilgi Güvenliği Ajansı”nı ve “Avrupa Polis
Ofisi”ni oluşturarak katıldı. Ülkemizde
ise siber suçlarla mücadele kapsamında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, BTK
ve STK’lar ile birlikte siber güvenlik stratejisinin oluşturulmasına yönelik
çalışmalar yapıldı. 2005’ten itibaren bağlı kuruluşumuz BTK tarafından bu
çalışmalara hız kazandırıldı. Özellikle 2008 yılından itibaren de siber
tehditlerin ne kadar büyük boyutlara ulaşabileceği konusu, Avrupa Birliği,
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı, NATO gibi uluslararası kuruluşlara
ilave olarak tüm gelişmiş ülkelerin gündemine girdi. 2016-2019 Ulusal Siber
Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı da ülkemiz açısından atılan önemli bir adım
oldu” bilgisini paylaştı.
Bakan Yardımcısı
Sayan: Türkiye Siber Güvenlik Alanında Büyük Yol Kat Etti
Bakan
Yardımcısı Sayan, Türkiye’nin bu alanda yaptığı çalışmalar hakkında da
konuşmasında şu bilgilere yer verdi: “Türkiye bu anlamda Bakanlık ve bağlı
kuruluşumuz Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun yapmış olduğu çalışmalar
sayesinde büyük yol kat etti. BTK, bir
yandan ülkemizdeki elektronik haberleşme sektörüne yönelik regülatif anlamda
görevlerini yerine getirirken bir yandan da kendisine verilen görev ve
sorumluklar gereği ulusal siber güvenliğin sağlanmasına yönelik faaliyetlerini
sürdürmektedir. Tehditlerin fark
edilmesi ve uyarıların geliştirilip paylaşılması, Ülkemizi etkileyebilecek siber
saldırılara karşı çalışan USOM, ve
USOM’un koordinasyonunda faaliyet gösteren SOME’ler (Siber Olaylara Müdahale
Merkezi) etkin bir çalışma yürütmektedir. Elektronik haberleşme işletmecileri
tarafından USOM’a raporlanan
siber saldırı sayıları 2016 Yılında 8.625, 2017 Yılında 99.600 ve 2018 Yılında
72.975’tir. 2019 yılının ilk ayı için raporlanan saldırı sayısı ise 6150’dir. Yapılan
saldırıların %95’inden fazlasını DDOS ve Oltalama saldırları oluşturmaktadır.
Bakanlığımız, BTK-USOM öncülüğünde, ülkemizdeki kurum ve kuruluşlar bünyesinde
oluşturulan yaklaşık bin 100 Siber Olaylara Müdahale Ekibi (SOME) ve bu
ekiplerde yer alan yaklaşık 3 bin siber güvenlik uzmanı ulusal siber güvenliğimizin
sağlanmasına yönelik çalışmalar yapıyor”
Baka Yardımcısı
Sayan: Ülkeler Siber Güvenliğin Sağlanmasında Kendi Yolunu Çiziyor
Ülkelerin
siber güvenliklerini nasıl sağladıkları hakkında da konuşan Sayan, “Tüm ülkeler
siber savunma anlamında kendi yolunu çiziyor. İşte en çok da böyle anlarda
yerli ve milli üretimin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Biz de ülke olarak
tamamen yerli ve milli imkânlarla geliştirilen AVCI, AZAD ve KASIRGA gibi
yazılımlar ile siber tehditlere karşı 7/24 esasıyla mücadele ediyoruz. Dünya
ülkeleri teknoloji yarışında öne geçebilmek için Endüstri 4.0, toplum 5.0 gibi
teknolojileri konuşurken biz de bu yarışa Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan’ın 2023 hedeflerine ulaşmak için çizdiği yol haritası olan “Milli
Teknoloji Hamlesi” ile katıldık. Şunu unutmayın ki insanlık ancak
çözebileceği sorunları önüne koyma eğilimindedir. İşte biz bu eğilimi aşarak
Sayın Cumhurbaşkanımızın bizlere çizmiş olduğu 2023 hedefleri doğrultusunda,
gelişmeleri takip eden değil, onlara yön veren ülkeler arasına gireceğiz ve
böylece bu yarışta lider ülke konumuna yükseleceğiz. Bunu başarabilmek için de
önce inanmak lazım. Düşüncelerimizin hayatımıza ne kadar yön verdiğini asla
unutmayın. İnsan, ancak düşüncelerini ve hedeflerini yükseltirse yükselebilir.
Aksi takdirde ilerleyeceğine inanmayan biri olduğu yerde çakılı kalmaya
mahkûmdur” şeklinde konuştu.
Bakan
Sayan, siber güvenlikle alakalı tüm paydaşları birlikte hareket etmeye davet
etti.
BTK Başkanı
Karagözoğlu: Bilgi Güvenliğinin Sağlanmasına Daha Sistematik Bakmalıyız
Zirve
de BTK Başkanı Karagözoğlu da konuşma yaptı. Siber güvenliğin kurumlar için
hayati bir öneme sahip olduğunun altını çizen Karagözoğlu, “Özellikle veri depolama ortamlarına yönelik
güvenlik risklerinin artması ve bilgi yönetimi için kullanılan bilişim
teknolojilerinin hedef haline gelmesi, günümüzde bilgi güvenliğinin sağlanması
konusuna daha geniş bir çerçevede ve sistematik olarak bakmayı zorunlu hale
getirmektedir.
Siber saldırganlar
şahısların ve kurumların bilgisayarlarına virüs veya zarar verici yazılımlar
yükleyerek, yazılımlar ile uzak sistemlere erişim sağlayabiliyorlar. Bu yolla
sistemlere fiziksel zarar vermeleri, kişisel bilgileri ele geçirmeleri çok daha
kolay hale geliyor. Bu bilgiler bizim için hayati öneme sahip olduğunda işler
daha da karmaşık bir hale geliyor. Biz de Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumu olarak, bir yandan ülkemizdeki elektronik haberleşme sektörüne yönelik
regülatif anlamda görevlerimizi yerine getirirken bir yandan da üstlendiğimiz
görev ve sorumluklar gereği ulusal siber güvenliğin sağlanması noktasında faaliyetlerimizi
sürdürüyoruz” dedi.